Hemodiyaliz nedir?

İleri derecede böbrek yetmezliğinde yiyeceklerimizin vücudumuzda parçalanması sırasında oluşan ve normalde idrarla atılan zararlı maddeler ve suyun fazlası atılamamakta ve vücudumuzda birikmektedir. Hemodiyaliz bu maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasını sağlayan bir tedavi şeklidir. Hasta kanı ince zardan yapılmış borucukların içinden geçirilir (diyalizör)ve zarın öbür tarafından geçen bir sıvıya (diyaliz solüsyonu-diyalizat) karışarak vücuttan uzaklaştırılmaları sağlanır. Hasta kanı en çok hastanın ön kolunda atardamarlarından biri ile toplardamarlarından birinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir “fistül” aracılığı ile sağlanır. Hastaların “hemodiyalize girme gereği ortaya çıkmadan” bu fistüle sahip olmaları zamanı geldiğinde diyalizin hemen ve hasta açısından kusursuz şekilde başlayabilmesine yardımcı olur. Fistül oluşturma işlemi cerrahi olarak küçük bir müdahale ile gerçekleştirilir ve yaklaşık bir ay içinde fistül kullanıma hazır hale gelir. Fistülü bulunmayan hastalarda diyaliz gerektiğinde boyun ya da göğüs boşluğundaki kalın damarlara bir kateterin yerleştirilmesi ve fistül operasyonunun bundan sonra uygulanması gerekecektir. Aşağıdaki belirti ve bulgulardan biri ya da daha fazlası ortaya çıktığında ya da doktorunuz laboratuvar tetkiklerinize bakarak sizi uyardığında diyaliz ihtiyacınız ortaya çıkmış demektir.

  1. Uyku bozuklukları
  2. Halsizlik
  3. Bacaklarda, yüzde şişmeler
  4. Nefes darlığı
  5. Bulantı
  6. İştahsızlık
  7. Hıçkırık
  8. Kilo kaybı
  9. Anormal kanama

“Hemodiyaliz”, diğer bir diyaliz metodu olan ve karın boşluğuna bir kateterin yerleştirilmesi yolu ile hastaneye ya da diyaliz merkezine ayda bir kez giderek evde uygulayabileceğiniz “periton diyalizi” ve “böbrek nakli” bu belirtilerin tamamen ya da kısmen ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Diyalizinizin sürdürülmesinden sorumlu olan hekimlere yukarıdakiler ve her tür şikayetinizin düzenli iletilmesi durumunda tedavinizde gerekli değişiklikler yapılacak ve hekimlerinizin size tavsiyeleri olabilecektir.

Yeterli Miktarda Diyaliz Ne Demektir?

Yeterli miktarda diyaliz olmanız önemlidir :

  1. Kendinizi daha sağlıklı hissetmenizi sağlar, kendiniz ve ailenizin ihtiyaçlarını daha etkili olarak karşılayabilmenize yardımcı olur.
  2. Uzun ve kaliteli bir yaşam sürdürmenizi sağlar
  3. Hastaneye yatmanıza neden olabilecek her türlü tıbbi problemlerin ortaya çıkmadan engellenmesini sağlar

Yeterli diyaliz alıp almadığınızın en güvenilir yolu diyaliz ekibinizin bunu hesaplamasıdır. Sizin yeterli dozda diyaliz aldığınızı gösteren başlıca hesaplamalar Kt/V, URR veya üre azalma oranıdır. Diyaliz ekibiniz ayda bir kez kanınızı alıp bu ölçümleri yapar.Yeterli diyaliz aldığınızdan emin olmak için Kt/V değerinin en az l.2, URR değerinin de en az %65 olması gerektiğini bilmemizde fayda vardır. Bu değerleri gerçekleştirecek kadar diyaliz almamız gerekmektedir. Hemodiyaliz genellikle haftada 3 kez uygulanır. Eğer doktorunuzun tavsiyesi farklı değilse her seans genelde 4 saat ya da daha fazla sürer, diyaliz sürenizi kısaltmak diyaliz yeterliliğinizi azaltarak sağlığınızın tehlikeye girmesine neden olur.

Hemodiyaliz seanslarınızın tek bir kez aksaması dahi diyaliz yeterliliğiniz açısından çok olumsuz etkiler yaratabilir.

Tedavinizin Rahat Geçmesi İçin:

Diyaliz ekibiniz sizi diyaliz boyunca rahat ettirecektir. Diyaliz süresince kramp, bulantı, başağrısı ve baş dönmesi olmazsa tedavinizi rahatça tamamlayabileceksiniz. Bu belirtiler ortaya çıktığında hekimlerinizi bilgilendirirseniz tedavinizde gerekli değişiklikleri yaparak sorunu çözebileceklerdir.


HEMODİYALİZE GİREN HASTALARDA DİYET

Böbrek yetersizliği ilerledikçe başta proteinler olmak üzere değişik besin maddelerinde kısıtlanmaya gidileceği önceden yazılmıştı. Böbrekler görevlerini iyice yitirdikten ve hastalar diyalize girmeye başladıktan sonra alınan gıdaların yeniden düzenlenmesi gerekecektir.

Kalori:

Diyaliz hastalarında alınması gerekli kalori miktarı hastanın beslenme durumu ile yakından ilgilidir. Hasta şişman ise düşük kalorili diyetler önerilir. Bu hastalar tatlandırıcı olarak sakkarin vb. ilaçları kullanarak, ekmek, pilav, makarna, şeker gibi karbonhidrattan zengin gıdaları ve yağlan az miktarda yemelidir. Tersine olarak, zayıf hastalar sayılan gıdaları fazla miktarda almalıdır. Erişkin bir diyaliz hastasının ortalama olarak bir günde kg başına 35 kalori (yaklaşık 1500 ile 2500 kalori) alması gereklidir.

Protein:

Diyalize giren hastaların protein ihtiyacı artar; bunun en önemli nedeni diyaliz sırasında protein yapımında yer alan bazı maddelerin kaybedilmesidir. O nedenle, kronik böbrek yetersizliği döneminin aksine, diyalize giren hastalarda alınan protein miktarı artırılır. Bu hastalar bir günde kg başına yaklaşık 1 ile 1,5 gr protein almalıdırlar. Bu proteinlerin de hayvansal kaynaklı olmasına dikkat edilmelidir.

Karbonhidrat:

Hastanın ihtiyacı olan kalori miktarına göre, alması gereken karbonhidrat miktarı da değişir.Zayıf hastaların daha fazla, şişman hastaların ise daha az karbonhidratlı gıda almaları gereklidir. Bir günde alınan toplam kalorinin yaklaşık yarısı karbonhidratlardan sağlanmalıdır.

Yağ:

Diyaliz sırasında alınması gerekli yağ miktarı da (karbonhidratlı gıdalarda olduğu gibi) hastanın kilosu ile yakından alakalıdır. Zayıf hastalar için daha fazla, şişman hastalar için ise, daha az yağ gereklidir. Yemeklerde bitkisel sıvı yağlar (zeytinyağı mısırözü yağı, vb.) tercih edilmeli ve tereyağı ya da iç yağından kaçınmalıdır.

Etler yemeğe hazırlanırken, etrafındaki yağları iyice temizlenmelidir. Bir günde alınan kolesterol miktarı 300 mg’ı geçmemelidir. Günlük kalori ihtiyacının yaklaşık %30 ile 40’ı yağlardan sağlanır.

Su:

Diyalize giren hastaların pek çoğunun hiç idrarı yoktur. Bu nedenle alınan su ve sıvı gıdaların miktarına çok dikkat edilmelidir.

İki diyaliz arasında alınan kilo miktarının 1.5 – 2 kg’ı aşmamasına özen gösterilmelidir.

Eğer daha fazla sıvı alınacak olursa hem, önceden anlatılan, sıvı fazlalığı ile ilgili sorunlar (kalp yetersizliği, nefes darlığı, vücutta su birikmesi, tansiyon yüksekliği) ortaya çıkar; hem de diyaliz sırasında fazla suyun çekilmesine bağlı olarak, adale krampları ve tansiyon düşüklükleri görülür. Genel olarak, yemekler de dahil, bir günde alınan sıvı miktarı 1000 – 1500 ml civarında olmalıdır. Ancak, idrar miktarı çok az olan ve değişik nedenler ile diyalize yeterli sıklıkta giremeyen hastaların daha az sıvı almaları gereklidir.

Tuz:

Diyaliz hastalarında tansiyon yüksekliği oldukça sık görülür. Alınan tuz miktarı fazla ise, hem tansiyon kontrolü zorlaşır, hem de daha çok su içilir ve kilo alınır. Bu nedenle diyaliz hastalarının bir günde alması gereken ortalama tuz miktarı 1 – 2 gr civarında olmalıdır. Bu amaçla, yemekler tuzsuz olarak pişirilmeli, üzerine ilave tuz konulmamalı, turşu, zeytin, peynir gibi fazla tuzlu gıdalar alınmamalı ve tuzsuz ekmek yenilmelidir. Ancak, bazı hastalarda tuz kısıtlanması gerekmez. Bu hastalar normal tuzlu gıdaları alabilirler.

Potasyum:

Diyalize giren hastalarda en sık görülen sorunlardan biri kan potasyumunun çok yükselmesidir. İdrarla potasyum atılamadığı için, bazen bu durum hayati tehlike de yaratabilir.

Yapılması gereken, gıdaların potasyum içerikleri hakkında bilgi sahibi olmak ve yüksek potasyumlu gıdaları diyetten kaldırmaktır. Süt, patates, muz, portakal, kurutulmuş meyveler ve baklagillerde fazla miktarda potasyum bulunduğu unutulmamalı ve bu besinler fazla miktarda yenmemelidir.

Bazı hastaların potasyum kısıtlamasına ihtiyacı yoktur hatta bu hastalarda kan potasyumu gereğinden düşük bile çıkabilir. Yapılan kan tahlillerinin sonucuna göre hekiminiz almanız gereken potasyum miktarı hakkında size bilgi verecektir.

Kalsiyum:

Kemik hastalığını önleyebilmek için diyaliz hastalarının her gün belli miktarda kalsiyum almaları gereklidir. Bazı yiyecekler kalsiyumdan zengindir o nedenle bu gıdaların yeterli miktarda alınması yararlı olur. Ama hastalar şu noktaya dikkat etmelidir: Kalsiyumu en çok içeren gıdalardan biri olan süt ve sütten yapılan yiyeceklerde (örneğin yoğurt, peynir fazla miktarda fosfor da vardır. Bu gıdaların çok fazla miktarda alınması böbrek hastalarında kemikler için zararlı olabilecek fosforu artırır. O zaman bu tür gıdaları çok fazla miktarda almamalıdır.

Yiyecekler ile yeterli kalsiyum çoğu kez alınamadığı için hekiminiz size ilaç şeklinde de kalsiyum verecektir. Bu amaçla sık olarak kullanılan kalsiyum karbonat tozunun 2 ile 3 gramı çoğu kez ihtiyacı karşılar. Bu toz, yiyecekler ile alınan fosforun vücuda emilmesini de önler, o nedenle çift yönlü yarar sağlar.

Fosfor:

Alınan proteinler ile (en çok da süt ve süt ürünleri ile) vücuda girer. Diyaliz hastalarının kan fosfor düzeyi genellikle yüksektir. Bu durum kan kalsiyumunda azalmaya ve kemiklerde zayıflamaya yol açar. Kan fosforunu düşürebilmek için başta süt içeren gıdalar olmak üzere fazla miktarda fosfor içeren besinlerin olabildiğince az alınması gereklidir. Diyetle bir günde alınan fosfor miktarı kg başına 17 mg’ı geçmemelidir. Ayrıca, kan fosforunu düşüren ilaçların kullanılması yararlıdır.

Lif:

Sadece böbrek hastalarının değil herkesin fazla miktarda lifli gıda almasının yararlı olduğu saptanmıştır. Lifli gıdalara örnek olarak kepekli ekmek, kuru baklagiller, sebze ve meyveler sayılabilir. Bu tür gıdaların alınması ile hazım kolaylaşır, kabızlık önlenir, barsak kanseri önlenebilir. Diyaliz hastalarında kabızlık sık olduğu için bu tür gıdaların alınması yararlıdır. Ancak bu yiyeceklerdeki potasyum miktarına her zaman dikkat etmelidir.

Demir:

Diyaliz sırasında bir miktar demir vücuttan kaybedilir. Demir eksikliğine bağlı kansızlığı önleyebilmek amacıyla hemen tüm diyaliz hastalarına ağızdan demir hapları veya diyaliz sırasında demir iğneleri uygulanır.

Diğer Vitamin ve Mineraller:

Demire benzer şekilde pek çok vitamin ve mineral de diyaliz sırasında kaybedildiği için tüm hastaların çok sayıda vitamini birarada içeren tabletleri kullanmaları gereklidir. Diyaliz hastalarında böbrekler D vitamini yapamadığı için kemik ağrıları, zayıflığı ve bazen de kemik kırıkları görülebilir. O nedenle hekiminiz size sık olarak özel D vitamini içeren ilaçları (Rocaltrol, Alpha D3, One-Alpha, Calcijex gibi) verecektir. Bu ilaçlar kan kalsiyumunu normale getirir ve kemiklerinizi kuvvetlendirir.

Diyaliz hastalarında A vitamini zararlı olabilir; bu nedenle hekim kontrolü olmaksızın vitamin ilaçlan rastgele kullanılmamalıdır.

Open chat
DİYALİZ ACİL HATTI
Merhaba, Nasıl yardımcı olabiliriz